Reklam
Reklam

Çin uygarlığına yolculuk

FEST Travel’ın 13-25 Mayıs 2016 tarihleri arasında düzenlediği ÇİN UYANINCA gezisi, Çin uygarlığının uzun geçmişinden bugününe uzanıyor.

Çin uygarlığına yolculuk
  • 01.05.2016
  • 1.235 kez okundu
Reklam

Çin’in binlerce yıllık bir uygarlığa yolculuk 13 – 25 Mayıs 2016

 Dünyanın en kadim kültürlerinden Çin’in geçmişinden bugününe uzanan bir yolculuğa var mısınız? FEST Travel’ın 13-25 Mayıs 2016 arasında düzenlediği ÇİN UYANINCA gezisi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan eşsiz mekânları, simetrik başkent Beycing ve doğunun incisi Şanghay’ı, yüzyıllara meydan okuyan Çin Seddi’ni, gizemli Yasak Kent’i ve hızı saatte 300 km’ye ulaşan trenle heyecan dolu bir yolculuğu sunuyor.

 Tarihi milattan önce 2000’li yıllara uzanan Çin, yeryüzündeki en kadim kültürlerden biri… Kalıcılık ve çeşitlilik gibi belirgin özelliklere sahip bu kültür, yüzyıllar içinde seramik ve porselen yapımından oymacılığa, ünlü ticaret yoluna adını veren ipekli dokumalarından müzik ve danslara, kaligrafiyle edebiyattan resme, pek çok farklı sanat dalına öncülük etti. Dünyanın en kalabalık nüfusuna ve en büyük ekonomisine de sahip olan Çin’in günümüz gezginlerini çeken yönü, işte bu uzun geçmişinin mirasları…

 FEST Travel’ın 13-25 Mayıs 2016 tarihleri arasında düzenlediği ÇİN UYANINCA gezisi, Çin uygarlığının uzun geçmişinden bugününe uzanıyor.

 15. yüzyılda 100.000 usta ve zanaatkârla 1 milyon işçinin, 3 yıl gibi kısa bir zamanda inşa ettikleri “Kuzeyin Başkenti” Beycing’de başlayan yolculuğun bu ilk durağındaki en önemli yer, şehrin tam ortasında yer alan ve günümüzdeki adını 16. yüzyılda alan Yasak Kent.

 Beycing, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan çok önemli eserlere ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri, günümüze tümüyle korunarak ulaşan tek hanedan (14-17.yy) mezarları olan Ming Mezarları. Diğeri ise, Ming ve Qing hanedanlarının dönemlerinde imparatorların iyi hasat ve yağmur için kurban sunup dua ettikleri Gök Tapınağı.

 Bütün eklentileri, girinti ve çıkıntılarıyla uzunluğu 6000 km’yi bulan görkemli Çin Seddi’nin ilk bölümleri milattan önce 4. yüzyılda inşa edilmiş. Bugüne ulaşan bölümleri ise Ming hanedanı döneminde Moğollara karşı yapılmış.

 Bir Çin atasözü şöyle der: “Gökte Cennet vardır. Yeryüzünde Hangzhou ile Suzhou”. 13. yüzyılda Marco Polo’nun da gezdiği Sucoğ (Suzhou), tapınaklar ve kaya oyma heykellerle dolu bahçeleriyle ünlü. Kuzeyin buğdayıyla güneyin pirincinin başkente ulaştırması için açılan 2000 km uzunluğundaki Büyük Kanal ise 7. yüzyıla tarihleniyor. Sucoğ’un bahçeleri de Büyük Kanal da UNESCO Dünya Mirası olmalarıyla gözde turizm noktalarından.

 Bir zamanlar dünyanın en büyük kentlerinin başında gelen Şian (Xi’an), Çin’in 11 hanedanlığa başkentlik yapmış. Yüksekliği 64 m olan ve açlık çeken Budist rahiplerine gökten kaz düşen yerde kurulan Budist tapınağı, UNESCO Dünya Mirası Yaban Kazı Pagodası, 7. yüzyılda inşa edilmiş ve görkemini bugün de koruyor. Şian, her birinin yüz ifadesi diğerinden farklı 8 bin asker figürünün yer aldığı Çömlek Askerler Ordusu’na da ev sahipliği yapıyor.

 Gezinin son durağı, Çin’in en kalabalık kenti Şanghay (Shanghai). Bir gökdelenler kenti olan Şanghay, 1920’lerin Avrupa’sını anımsatan tarihi yapılarıyla da ilgi çekiyor. Ülkenin modern ekonomisinin kalesi olan Şanghay’ın bir zamanlar küçük bir balıkçı kasabası olduğuna inanamayacaksınız.

 Ünlü şair Han Yu’nun “Nehir ipekten yeşil bir kemer gibi, dağlar ise mavi yeşim saç tokası” dediği, manzaraları Çin sanatına yüzyıllarca ilham vermiş Guylin’deki Li Nehri’nde yapılacak tekne gezintisi, programın en unutulmaz anlarından biri. Yüzlerce konusu olan ve daha çok tarihi öykülere, efsanelere ve mitolojiye dayanan, UNESCO Somut Olmayan Miras Listesi’nde yer alan Pekin Operası da gezinin ilgi çekici unsurlarından. En heyecanlı anı ise şüphesiz, Beycing-Şian arasında, hızı saatte 300 km’ye ulaşan tren ile yapacağınız yolculuk

Etiketler: / / / / / / /

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ