FARELİ KÖYÜN KAVALCISI NEREDE?

FARELİ KÖYÜN KAVALCISI NEREDE?

İzmir’in sakinleri sokaklarıda dolaşan fareleri video çekimi yaparak sosyal medyadaki paylaşımlar viral oldu. “Öldür öldüre bitiremedik ilaç zehirde fayda etmiyor. Fareler kedilere saldırıyor” diyorlar.

Bir zamanlar Almanya’nın Hamelin’de fareler köyü basmış, halk çaresiz kalmıştı. Bir kavalcı çıkıp fareleri kavalıyla peşine takarak nehirlere sürüklemişti. Fakat köylüler, kavalcıya söz verdikleri ücreti ödemeyince, bu kez kavalcı köyün çocuklarını alıp götürmüştü.

Masallar boşuna anlatılmaz. İzmir bugün bu masalın modern sahnesi gibi.

Sokaklarda çöp dağları yükseliyor, sızan sulardan lağımsı dereler akıyor. Yaz sıcağında İzmir’in kokusu artık körfez değil, fermente olmuş çöpün buharı. Evlerin içine kadar sinmiş durumda. Mahalle aralarında dolaşan koca koca fareler de cabası. Halkın penceresi çöp kokusuna, parkları kemirgenlere açılıyor.

Belediye Kavalı Kaybetmiş. Hamelin köyünde hiç değilse bir kavalcı vardı. İzmir’deyse belediyenin elinde kaval var mı, yok mu belli değil. Belki buldular ama üflemeyi bilmiyorlar, belki de üflemeye nefesleri yetmiyor. Halk çaresiz, fareler şen.

Seçmenin Tercihi ve İlahi Adalet. Haşa zulmetmez kullarına Hüdası; herkesin çektiği, kendi cezasıdır.

İzmir’de çoğunluk olan seçmen, yıllardır aynı şeyi söylüyor:

“Biz başka partiye oy vermeyiz. Bu kokuda olsa da, aday terlikte olsa da yine başka partiye oy vermeyiz.”

Aslında işin temelinde din düşmanlığına varan sloganlar, ezelden beri atılagelen inatlaşmalar var. Allahü Teala da kulun kendi diliyle konuşur. Siz nasıl bir idareci isterseniz, işte öyle bir idareci gelir başınıza. “Her millet, layık olduğu gibi idare edilirmiş”

Hal böyle olunca kurunun yanında yaş da yanıyor. Çöplerden kokudan bunalan, hastalıkla yüzleşen, en masum çocuklar oluyor. Peki bu ne zaman biter? Halk başına gelen felaketin sebebini anladığında, tövbe edip yönünü düzelttiğinde…

Etmezlerse ne olur?

Çöp biter, yerine başka bela gelir.

Sonra da dönüp, “Çöp iyiydi, en azından kokusuna alışmıştık” diyecek noktaya gelirler.

Binaneleyh, Bugün İzmir sokaklarına bakan herkes aynı soruyu soruyor:

İzmir’in fareli kavalcısı nerede?

Yoksa İzmir halkı, kavalcının sesini duymamakta ısrar ettikçe, kaval da, nefes de çoktan kesildi mi?

Onur Ercan