Reklam
Reklam

Silahları Uyuşturan Şiir

Züleyha dolusu kuyular açan Yusuf hasretini,
Bulasak mazlum coğrafyasına…

Silahları Uyuşturan Şiir
  • 14.05.2016
  • 4.484 kez okundu
Reklam

SİLAHLARI UYUŞTURAN ŞİİRkuyu yusuf111

 

 

 

Silahları uyuşturan

Kaçak şiirler demlesek yamacımızda…

Bir ibadet hatminde kırıp dizlerimizi sunsak!

Kimseler doğru anlamasa bizi …

Yanlışları doldurup eteklerine taşlasalar şiirlerle…

 

II.

Öpsek göz içlerinden yaralarımızı,

Geçmişi kader belleyip kederi sevince bulasak!

Gülümsesek sancılarımıza,

 İçimize çeksek kanamalarımızı…

 

III.

 Kardeşi kardeş belleyip toprağına teni sarıp,

Züleyha dolusu kuyular açan Yusuf hasretini,

Bulasak mazlum coğrafyasına…

 

IV.

 Hadi şiirin sırtına saplayıp kalemi,

Dualar adayalım Rab’be…

Cehennemin hârına tutalım elleri,

Yusuf’un kaçtığı günah zindanından

Yırtık, yamalı bir elbiseye tamah edelim.

 Rüstem Badıllı

 

Etiketler: / / / / /

ZİYARETÇİ YORUMLARI
  1. gizem ilker dedi ki:

    http://www.edebiyatdefteri.com/siir/902889/

    ’Derdem’

    Üç kâfile, iki zemzemi suyundan , bir asırdan dönsem
    Mahsuni gözlerine aksam tutunsam kıblegâhına yüreğin
    Sana yansam, ağlasam öper miydin sevdamın alnından
    Âh sesinin ezgi tınısı ruhumun eflâtuni tabakasında morfin
    Bilsen ki, sızın da aşk d’okurum iğneden geçilmemiş kelâma nakkaş işlerim
    İçimden aruz-i şiir yağmurları dökülür sus dilimin yankısına
    Ben ’şiir’ dedim sen şiir sanırsın
    Oysa şiir değil yüreğim ezgini

    Şimdi…
    İhya et Şuur’a gözlerini gözlerime Rabb’ın tavsırıyla
    İki rekat şükrün namazını kıldır yüreğimin avuçlarına
    Göğsünün bahozlarında sur’ra üfle bendimi…
    Rahne Göğsünün avlusunda yıkansın tenim
    Şahadet getiren gecemin dudağından öpsen
    O zaman
    Failli meçhul göğsümden kırlangıçlar uçar
    Asur’una getiren ecnebî alfabenin
    İbranî ve Aramî harflerin teolojiyle kutsal iki ırmak
    Yüreğinin kutsallığına varışım
    Ölüm ki, yokluğun ’Derdem’
    Feel yaprak dökümü coğrafyası yüzün
    Her bir imlam gecenin ay ışığı, ciltbentdi meşin parşömenilere yazılan
    Tekil, çoğul tümcelerimin ağrı sızısı içimin deşleşi..

    Derin uğultular rüzgârın iniltisi istiflenmiş
    Bamteli, göçük kentlerin
    Lirik yağmurları dökülür ölümsüme
    Şimdi kalem: ’yak yandır kelâmları ağlat hecesi mısrasını’ derde..
    Titreyen ellerim yazmaktan kaçınan mürekkep
    Yazarsam ya kalem intihar eder yada şiir
    İyisi mi sussun yüreğimin kelâmsızlığı.!!
    Gergefinde tenini giyinirken ebadsı ruhum
    Sesinin duvağı peştamal olsun yüzümün kır’asına

    Karanlığın yağmurları yağdıkça üzerime
    Ayinlerin aforozu muteberdir palazlanan bedbâh kaderim
    Yabanıl dingin cüz-zem ölü idim Kays gözlerine
    İbrişimle diktiğin vâkit sendelerimi
    Elemden musiki ateşi, dayanılmaz çilesim
    Sana büyüyemedim ’ Derdem’

    Ve kederini anlatan sayfalara ağlamakta bana düşüyor
    Âh bağrımdaki kömür lekesiyle avucumdaki çörekotları arasında
    Dicle şâirane hâyalin
    Gözlerinin silueti belirir yüreğimin derin burukluğuna
    Yangın terin narında dönen gülkuru’suyum ’Derdem’
    Her şey bir sanrı ötesi olmayanla kalan
    Keldanî kavimleri yansınn..!!
    Bi ben öleydim

    GİZEM İLKER

YORUM YAZ

Yorumu Cevapla [ Yoruma cevap yazmaktan vazgeç ]