Reklam
Reklam

Batı bizi hiç sevmedi ki!

Halil Onur Ahsen
Halil Onur Ahsen
  • 02.02.2018
  • 705 kez okundu

Tarih boyunca Türk devletleri, Batı dünyası tarafından en tehlikeli düşman gücü olarak görülmüştür. Zira Anadolu’yu yurt edinen Müslüman Türkler,  zulüm ve kana doymayan Batılı devletlerin korkulu rüyası olmuştu. Bu korkudan kurtulmak ise onların en büyük amacı haline geldi. Bu gücü, haçlı seferleri adı altında düzenlenen saldırılar ve çeşitli ittifakların entrikaları, oyunları ile yüzyıllar boyunca yıkmaya çalıştılar. Bu sebeple Müslüman Türkleri dün istemediler, bugün istemiyorlar, yarın da istemeyecekler.

**

Günümüzde gelişen olaylar, benzerliği sebebi ile beni, ibretlik ders alınması gereken, bazı acı hadiselerin yaşandığı geçmiş tarihimizin buruk sayfalarının arasına taşıdı.

Osmanlı’nın son yılları… Batı ajanları içimize iyice sızmış, Osmanlı Devleti’ni ölmesi yakın “Hasta Adam” gibi algı oluşturuyordu. Bu hastalığın sebebi olarak da dönemin sultanı 2. Abdülhamit Han’ı gösteriyorlardı. Batı’nın asıl hedefi aslında Osmanlı Devleti idi. Fakat Sultanı indirirlerse zaten devleti de yıkacaklarını biliyorlardı. Büyük devlet adamı Sultan Abdülhamit Han’a reva görülenler akla mantığa sığacak cinsten değildi.

Beyinleri yıkanmış nice paşa, muallim, din adamı, siyaset adamı ve ileri gelen zevat da aydın kisvesi ile maalesef düşmanın aynı düşüncelerini taşıyordu. (Tıpkı bugün 1.128 aydın kisvesindeki akademisyenin düştüğü durum gibi) Düşmandan tek farkları ise, sultanı indirirlerse devletin daha iyi olacağını zannetmeleri idi…

Ne istiyorlardı?

Sanki hürriyet yokmuş gibi hürriyet istiyorlardı!

Nereden başlattılar nümayişleri?

Bugünkü Taksim’de bulunan Gezi Parkı’nın yerinde olan Topçu kışlasından…

Peki, sonuç ne oldu?

Bunu o günleri yaşayan ve Abdülhamid Han’a karşı çıkanlardan Dr. Rıza Nur’un acı itirafından aktarayım. Şöyle anlatıyor: “ Güya hürriyet istiyorduk. Abdülhamid gitti. Hürriyet de gitti. Yeni zulüm ve istibdâd dönemi başladı. Bu Abdülhamid’inkinden(!) daha dehşetli oldu. Zavallı Abdülhamid kaç kişiyi asmıştı. Hiç… Hele hiç hırsızlık etmedi, hiç fuhuş yapmadı, hiç israfta bulunmadı. Bilakis memlekette bunların önüne geçmeye çalıştı. Abdülhamid’e karşı durduğuma utanıyorum.”

Rıza Tevfik de Sultan Abdülhamid’e karşı komplo kuranlardan biri idi. Yıllar sonra “özür dileyen” şiiri şöyle:

“Pâdişah hem zâlim, hem deli” dedik,

İhtilâle kıyam etmeli dedik;

Şeytan ne dediyse, biz “beli” dedik;

Çalıştık fitnenin intibahına.

Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,

Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.

Sade deli değil, edepsizmişiz.

Tükürdük atalar kıblegâhına…

Büyük halk kitlelerini “Sultan gitsin” diye sokağa döken hürriyet perestler,  Sultan gidince onun 33 yıllık huzurlu yönetimini arar oldular.

Peki, suçu neydi Sultan Abdülhamid Han’ın? İşte yaptıklarından bazıları:

— Filistin topraklarını Yahudilere vermedi. (Bugün de PYD’ye Suriye’nin kuzeyini vermediği gibi)

— İlk otomobili getirdi. 5 bin km. yol yaptı. (Bugün de yurdun her yeri çift yönlü yollarla kaplandı.)

— İlk metroyu Karaköy’den Taksime inşa ettirdi. ( Bugün İstanbul metro ağları ile donatıldı)

— İlk defa elektriği, gazı getirdi. Ulaşımda tramvayı getirdi. (Bugün nükleer santral yapılıyor)

— Haydarpaşa’dan Hicaz’a demiryolu yaptırdı. ( bugün de Anadolu hızlı tren ağları ile örüldü)

— Hastaneler yaptı. Eczaneler açtırdı. Darülacezeyi yaptırdı. (Bugün hastaneler milletin hizmetinde)

— Kendi parasından fakirlere kömür dağıttı. (Bugün sosyal yardımlar en üst düzeyde)

— Sanayileşme hareketi başlattı. Kağıt, kumaş fabrikaları açtı. (Bugün yerli otomobil yapılmak üzere)

— Avrupa’dan hemen sonra telefon telgraf posta sistemini kurdu. (Bugün uzayda yerli uydularımız var)

— Modern matbaa makinaları getirdi. Bedava kitaplar dağıttı. (bugün de eğitim kitapları ücretsiz)

— Terkos sularını İstanbul’a taşıdı. 40 yeni çeşme yaptırdı. (Bugün Melen’den, ıstrancalar’dan su getirdiler)

— Yeni gemiler, toplar silahlar aldı. Tabyalar kurdu. (Bugün tank, helikopter, uçak, İHA, yapıldı)

–Eğitim için meslek okulları, öğretmen okulları, üniversiteler açtı. (Bugün en büyük yatırım eğitime yapılıyor)

**

O günle bugün arasında müthiş benzerlikler var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a oynanan oyun aynı. Aynı algı ile iktidardan uzaklaştırılmak isteniyor. Onun adı üzerinden asıl hedef Türkiye. Sadece kelimeler değişmiş. O gün “’İstibdâd’ gitsin ‘Hürriyet’ gelsin!” deniyordu. Bugün “’Diktatör’ gitsin ‘Özgürlük’, ‘Özerklik’ gelsin!” diyorlar.

İki liderin de ülkesi için yaptığı hizmetler birbirine benziyor. Bu millet geçmişte bu oyuna bir kez geldi. Koskoca Osmanlı Devletini yitirdi. İkinci bir kez aynı tuzağa düşecek kadar ahmak değil. Tarihten dersini çıkarmıştır diye ümit ediyorum. Bu oyunun içinde yer alan maşaların ise, ahmaklıktan öte ihanet içinde olduklarını düşünüyorum.

Gerçek şu: Batı, Müslüman Türkleri hiç sevmedi. Dün istemediler, bugün istemiyorlar, yarın da istemeyecekler. Gerisi teferruat…

YAZARIN SON YAZILARI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ